Çöken Sovyetler Birliği’nde Petrosyan ailesi kendilerini sürgün olarak bulur — nereye giderlerse gitsinler. Ermeni kökenleri onları ayrımcılığa uğrayan kişiler olarak gösterir, önce memleketleri Azerbaycan’da ve sonra Rusya’da. Amerikalı misyonerler tarafından kurulan bir kilise aracılığıyla ebedi umutlarını bulduktan sonra, günlük hayatın düşmanlığı onları Amerika Birleşik Devletleri’ne sığınmaya zorlar. Sürgünün gölgesinde, umut onların evi olmuştur. Büyük bir baskının ortasında geçen, inanç ve umudun sürükleyici gerçek hikayesine dayanmaktadır.